Hakkımda

Fotoğrafım
En zor eğitim yollarından biri olan hayat ile kendimi eğitmiş bir insan olarak,ne kendi duygu ve düşüncelerime yabancıyım ne de başkalarının duygu ve düşüncelerine,şiir bir duygu aracından çok duyguların meyve vermesidir ki ben nice koca incir ağaçları gördüm,içi kadar meyvesi de çürümüş ve güvenilmez,meyve vermek her kökü olanın değil toprağı bereketli olanın işidir...

DİŞLİ ÇARK

DİŞLİ ÇARK

Birkaç ışıldayan yıldız ve. . .
Bilinen birkaç gezegen.
Her gün üzerinde yürüyüp de
Karşımıza itiyle kopuğuyla çıkan. . .
Olağan dünya. . .

Bu mu insanların
Beklentileri senden?
Bağlanmak, çözülmek
İşkence görmek ve
Sessizce yakılarak defnedilmek

Bir namert çıkıveriyor ortaya.
Vahşi bir kara kaplan misali,
Alıyor pençesine insanları,
Katıyor vahşet kervanıyla
Önüne bir bir

Düzenli bir düzen aramayın, nafile!
Bulutlar bir bir söndürüyor yıldızların ışığını.
Arkasından, bir rüzgar alıp gidiyor
Acıyla çürümüş olan geçmişin tüm karanlıklarını.

Ateş, olanca gücüyle kavuruyor
Sarıyor, masum insanların bedenini, tenini
Toprak, siliyor küllerini
Namahrem bir biçimde.

Gören gözler, kör edildi.
Sakın, şahit olmayın!
“Aman” dileyen katledildi,
Bilin, cahil kalmayın.

Nefret ve kin, neden irtica ettin?
Satırlarıma, seni, ben çağırmadım.
Nasıl girdin kundaktaki bebeğin kanına?
Hiç mi acıyamadın? . .

Doğrusu; sen, büyüklük ettin
Acımamaya katlandın.
İşin bitince alkışlanıp, temizlenince aklandın.
Elin vicdanında, yatıp kalkıp nice rüyalar tattın.
Çarkın altında yattın, yüzyıllar boyu yaşlandın.

Tarih: 24 Nisan 1991

Hiç yorum yok: