Sömürülmüş vücudu, baştan başa gençlerin
İsmi, kapkara harflerle işlenmiş; çocuksu erkekliğin
“Namus”u hiç tatmamış, bir eksik eteğin; uçkurunun esiri olmuş
Şehvet çırpıntılarında erkekler, sayılmaz kaç gecenin! . .
Soluğunda, çıplaklığın beden iniltileri var.
Benliğini karıştırırsan işin aslına, o iş, orada biter.
Her zaman, hep suçluyuzdur; hep hor görülürüz biz erkekler
Ruhumuzu satın aldınız, bir gramlık balık etiyle siz melekler
Size daima şiirler yazarız; şarkı derleriz.
Çalışır, didinir, yaranamayız; daha çoğunu isteriz.
Hepsinden önemlisi, sizi hep çok severiz
Ama bir türlü anlaşamayız; çünkü biz, ne de olsa erkeğiz.
Masmavi geceleri, zindan edersiniz bize.
Taşı sıksak sular fışkırır; hisseder bunu eliniz.
Bir aslan gibi kükremek yerine, bir kedi gibi kıvrılıp dizinize
Merhamet dilemekten başka, sizden bir şey mi isteriz?
Birinden, bir fiske yiyip hatayı, bütün bir zümreye yüklemek niye?
Aldanmayın sakın ha “Bunlar, bize muhtaçtır” diye!
Bir dünya yaratılmış, kadın ve erkeğiyle
Gelin yaşayalım işte, şevkat, sevgi ve aşk ile
Dolu dizgin duygular, hep menfaat peşinde
Hiç kimse arkada kalmıyor, birbirini aldatma yarışında.
Evrenin dört mevsiminde, her salise, her saniye ve her saatinde.
Savaşlarda, toprağa kucak açmıştır erkekler, yaşamın arifesinde.
Mihraca yükselen her ruh, erkek değil elbette.
Böyle bir yanılgıya düşersem büyük haksızlık ederim.
Durmadan hep, her saniye benden şüphe ederse
Bir insan olarak ben, gönül huzuruna nasıl ererim!
Tarih: 15 / 11 / 1992
Hakkımda
- Duygusalt
- En zor eğitim yollarından biri olan hayat ile kendimi eğitmiş bir insan olarak,ne kendi duygu ve düşüncelerime yabancıyım ne de başkalarının duygu ve düşüncelerine,şiir bir duygu aracından çok duyguların meyve vermesidir ki ben nice koca incir ağaçları gördüm,içi kadar meyvesi de çürümüş ve güvenilmez,meyve vermek her kökü olanın değil toprağı bereketli olanın işidir...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder